BERİN'İN WEB SAYFASI - BERİN'S HOMEPAGE





HİZMETÇİ 

Adam evine telefon acar. Telefonu yabanci bir bayan acar.
Adam karsidaki sesi duyunca sasirmis. Bayana sorar: 
- Sen kimsin? 
- Evin hizmetcisiyim. 
- Iyi de bizim hizmetcimiz yok ki. 
- Evin hanimi beni bu sabah ise aldi. 
- Ha. Oyle mi. Ben de evin beyiyim. Hanimi cagirir misin? 
- Haniminiz su an yatak odasinda kocasi sandigim bir adamla beraber. 
Adam sasirir. Sinirlenerek: 
- Elli bin dolar kazanmak ister misin? 
-Tabii isterim... 
- Iyi o zaman cekmecedeki silahi al. Yukari cikip o cadi ile o sumsuk herifi vur. 
Once ayak sesleri duyulur. Sonra iki el silah sesi.. Hizmetci telefona geri gelir: 
- Oldurdum efendim. Cesetleri ne yapayim?
- Cesetleri havuza at. 
- Ama burada havuz yok ki? 
Adam bir sure dusunur ve devamla: 
- Pardon. Orasi 546 13 88 degil mi? 

 

KURABİYE HIRSIZI 

Bir gece kadinin biri bekliyordu havaalaninda, Daha epeyce zaman vardi 
ucagin kalkmasina. 
Havaalanindaki dukkandan bir kitap ve 
Bir paket kurabiye alip, buldu kendisine oturacak bir yer. 
Kendisini kitabina oyle kaptirmisti ki, 
Ama yine de yaninda oturan adamin olabildigince curetkar bir sekilde 
Aralarinda duran paketten birer birer kurabiye Aldigini gordu, ne kadar 
gormezden gelse de. 

Bir taraftan kitabini okuyup, bir taraftan 
kurabiyesini yerken, 
Gozu saatteydi, ?kurabiye hirsizi? yavas yavas tuketirken kurabiyelerini. 
Kulagi saatin tik taklarindaydi ama yine de engelleyemiyordu tik taklar 
sinirlenmesini. 
Dusunuyordu kendi kendine, ?Kibar bir insan olmasaydim, morartirdim su 
adamin gozlerini!? 
Her kurabiyeye uzandiginda, adam da uzatiyordu elini. Sonunda pakette tek 
bir kurabiye kalinca ?Bakalim simdi ne yapacak ?? dedi kendi kendine. 

Adam yuzunde asabi bir gulumsemeyle Uzandi son kurabiyeye ve boldu 
kurabiyeyi ikiye. 
Yarisini kurabiyenin atarken agzina,verdi diger yariyi kadina. 
Kadin kapar gibi aldi kurabiyeyi adamin elinden ve ?Aman Tanrim, ne 
curetkar 
ve ne kaba bir adam, Üstelik bir tesekkür bile etmiyor !? 

Animsamiyordu bu kadar sinirlendigini hayatinda, Ucaginin kalkacagi anons 
edilince bir ic cekti rahatlamayla. 
Topladi esyalarini ve yürüdü cikis kapisina, Donup bakmadi bile ?kurabiye 
hirsizi? na. 
Ucaga bindi ve oturdu rahat koltuguna, 
Sonra uzandi, bitmek uzere olan kitabina. 
Cantasina elini uzatinca, gozleri acildi saskinlikla. 
Duruyordu gözlerinin önünde bir paket kurabiye! 

Caresizlik icinde inledi, ?Bunlar benim 
kurabiyelerimse eger; 
otekiler de onundu ve paylasti benimle her bir kurabiyesini !? ozur dilemek 
icin cok gec kaldigini anladi uzuntuyle, Kaba ve curetkar olan,?kurabiye 
hirsizi? kendisiydi iste.

 

KADIN ZEKASI  

Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. 
İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan 
kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: 
"Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize 
de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar 
huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir" der. 
Müthiş heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir 
şaşkınlıkla. 
"Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir 
işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap 
şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına 
verir Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam 
sorar: "Sen içmeyecek misin?" 
Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim!" 

AMPUL

Akil hastahanesinde bir deli kendini ayagindan tavana asmisti. 
Doktor nedenini sorunca: 
" Arkadasimiz kendini ampül saniyor dediler."
Doktor indirilmesini isteyince söylendiler:
" Iyi ama karanlikta kaliriz...! "

TELEFON

Temel bilim adami iken bir arkeoloji arastirmalari konferansina davet edilir.
Amerikalilar anlatmaya baslar;
" Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 25 metre asagi indik ve telefon kablolari
bulduk. Öyleyse bizim atalarimiz asirlar önce telefon kullanmislardir."
Sira Türkiye'ye gelir ve Temel baslar anlatmaya
" Biz ülkemizde yaptigimiz kazilarda 50 metre asagi indik ama birsey bulamadik.Öyleyse bizim atalarimiz telsiz telefon kullanmislardir. "

DELİ ZEKASI
Akil hastanesinden iki deliyi salivereceklermis.
Doktorlar kendi aralarinda. 
"Bunlara son bir test yapalim da görelim akillari 
baslarina gelmis mi."demisler.
Bunun üzerine iki deliyi bir masa basina çagirmislar. 
Masanin üzerine bir kavanoz dolusu siyah zeytin,
bir kavanoz dolusu da canli hamamböcegi dökmüsler ve
"Buyrun beyler, yiyiniz." demisler.
Delirlerden bir tanesi hemen zeytinlere saldirmis,ötekisi araya girmis,
"Önce kaçanlari yiyelim, öbürleri nasil olsa duruyor!"